6 Kasım 2011 Pazar

KÖRLEŞME

Dünden bu yana yakama yapıştılar: biri suçluluk, öteki kalp ağrısı

Bu ikisi birbirini körükleyip duruyor, yaptığımı hatırladıkça suçluluk duyuyorum ama yaptığımda gördüklerim kalbimi ağrıtıyor...

Yapmamalıydım... Gizli alana girmemeliydim... Görmemeliydim...

Kör kalmayı mı tercih ederdim?  E evet, kalbim böyle sıkışmazdı o zaman... Midemde, göğsümde aşkcıl- ne demekse- kelebekler uçar, kalbimin üzerinde karıncalar heyecanla gezinmeye devam ederdi... Daha mı iyi olurdum? E evet, şu an sabah saat beş ya, ben rüya yatağında uyuyor olurdum...

Yapmamalıydım... İçime bu kurdu sokmamalıydım... Kalbimin boğazına bu kurdun dolanmasına izin vermemeliydim...

Hay aksi, dünü telkinle yenen aklım, bugün kalbime yenik düşüverdi...

Geçer mi? Bilmiyorum... Kalbim üç gün, hadi iki de benden, en fazla beş gün sonra çiçeklenmeyi bekleyecek... Kelebekler, karıncalar döner mi? Onu o zaman göreceğim elbet...

Veya aklım kalbime sarılacak, sarmalanacak ve ben başka tarlalara göçeceğim...

Ve kör oliym ki: bir daha başkasının bahçesine gizlice girmeyeceğim...



Hamiş: yukardakileri bana bir köstebek anlattı, ben de yazdım... Tamamen onun yalancısıyım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder