17 Ağustos 2012 Cuma

KÖRPE

Çekirge bir sıçradı, ikiiii ve hooop evde... Evcil çekirgeye çok mu ihtiyacım vardı? Yoktu elbette... Çekirge misali evde aylardır sıçrayan ben, Jülyet, sonunda ödülümü bir nevi türevimle aynı odada göz göze kalarak mı almalıydım?

Neyse uzatmayayım, günler haftaları, haftalar sanırım epeyce ayları kovaladı... Ve Romeo'nun kör gözleri önünde iğne ipliğe dönen ben nihayet dün bigudileri attım ve pembe sabahlığı arka bahçede küllerine terkettim...

Zorlandım zorlanmasına da kendim için yapmalıydım, aynaya bile bakmaya ürken halimi görmemeliydim bundan böyle. Çizme'nin bir bölümünde bir vakit dillere pelesenk zerafetim ve nerede, ne halde olduğum meraklılarının karşısına o körpe zamanların esintisiyle bu kez zarif bir olgunlukla çıkmalıydım...

Belki evin yeni konuğu çekirge artık sıçrama sırasının benden ona geçtiğinin müjdecisi... Olabilir mi? Muhtemel...

Küçük ancak cesaretli adımlarla çıkma vakti geldi kızım bu bahçeden, seni korunaksızca sarmalamış bu kulübeden... Yerine çekirgeyi bırakarak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder